Alt İşveren – Asıl İşveren İlişkisi:
Hukuki Çerçeve, Şartlar ve Uygulama
A.
Giriş
Alt
işveren-asıl işveren ilişkisi,
iş hayatında sıklıkla karşılaşılan ve özellikle işçi haklarının korunması
açısından önemli bir hukuki düzenlemeyi ifade eder. Türk İş Kanunu, alt işveren
(taşeron) ve asıl işveren arasındaki ilişkiyi düzenleyerek, bu sistemin kötüye
kullanılmasını engellemeyi amaçlamaktadır. Alt işveren uygulaması, bir
işverenin, işyerindeki yardımcı işler veya asıl işin belirli bir kısmını başka
bir işverene devretmesi yoluyla kurulur.
Bu
makalede, alt işveren-asıl işveren ilişkisinin hukuki dayanağı, kurulma
şartları, tarafların hak ve sorumlulukları, uygulamadaki sorunlar ve çözüm
yolları ele alınacaktır.
B.
Alt
İşveren – Asıl İşveren İlişkisinin Hukuki Dayanağı
Alt
işveren-asıl işveren ilişkisi, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesi ve
ilgili mevzuatta düzenlenmiştir. Bu düzenleme, işçilerin haklarının korunmasını
ve alt işverenlik sisteminin yalnızca iş güvencesi açısından uygun olduğu
durumlarda kullanılmasını amaçlar.
İş
Kanunu madde 2:
“Bir
işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı
işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik
nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan diğer işveren, alt
işverendir.”
C.
Alt
İşveren – Asıl İşveren İlişkisinin Şartları
Alt
işveren ilişkisi kurulabilmesi için aşağıdaki şartların yerine getirilmesi
gerekir:
- Yardımcı
İş veya Uzmanlık Gerektiren Asıl İş:
- Alt
işveren, işyerindeki asıl işin belirli bir bölümü için devralınan işler
(örneğin, temizlik, güvenlik) veya asıl işin uzmanlık gerektiren bir
kısmını üstlenmelidir.
- Bağımsız
Bir Alt İşveren Olması:
- Alt
işveren, işçilerini kendisi istihdam etmeli, işçilerin maaşlarını ve
diğer haklarını karşılamalıdır.
- Asıl
İşveren ile Alt İşveren Arasında Geçerli Bir Sözleşme:
- Alt
işveren ile asıl işveren arasında yazılı bir sözleşme bulunmalı ve bu
sözleşme hukuka uygun şekilde düzenlenmelidir.
- Alt
İşverenlik Sistemi Kötüye Kullanılmamalıdır:
- İşçiler
arasında hak kaybı yaratacak şekilde muvazaalı alt işverenlik ilişkisi
kurulamaz.
D.
Tarafların
Hak ve Yükümlülükleri
- Asıl
İşverenin Yükümlülükleri:
- Alt
İşveren İşçilerinin Haklarını Koruma: Asıl işveren, alt işveren işçilerinin ücret, sosyal
haklar ve tazminatlarının ödenip ödenmediğini kontrol etmekle yükümlüdür.
- Ortak
Sorumluluk: Alt
işveren işçilerinin hakları ödenmezse, asıl işveren alt işveren ile
birlikte müteselsilen sorumludur.
- Alt
İşverenin Yükümlülükleri:
- Alt
işveren, işçilerin ücretlerini, sigorta primlerini ve diğer işçilik
haklarını ödemekle yükümlüdür.
- Alt
işveren, iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uymak zorundadır.
- İşçilerin
Hakları:
- İşçiler,
hem alt işverenden hem de asıl işverenden haklarını talep edebilir.
- Alt
işveren işçileri, asıl işverenin işyerinde çalışırken, iş sağlığı ve
güvenliği tedbirlerinden faydalanma hakkına sahiptir.
E.
Muvazaalı
(Hileli) Alt İşverenlik
Alt
işveren sisteminin kötüye kullanılması durumunda muvazaa (hile) ortaya çıkar.
Muvazaalı alt işverenlik örnekleri şunlardır:
- Asıl
işin tamamının alt işverene devredilmesi,
- Alt
işveren işçilerinin sadece görünüşte farklı bir işveren tarafından
istihdam edilmesi,
- İşçilerin
haklarını sınırlamak amacıyla alt işverenlik ilişkisi kurulması.
Muvazaanın
Sonuçları:
- Muvazaa
tespit edilirse, alt işveren işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin
işçisi sayılır.
F.
Alt
İşveren-Asıl İşveren İlişkisinde Dava Türleri
- Ücret
ve Tazminat Davaları:
- Alt
işveren işçilerinin haklarını alamadığı durumlarda, işçiler asıl işverene
karşı dava açabilir.
- Muvazaa
Tespiti Davası:
- İşçiler
veya sendikalar, muvazaalı alt işverenlik ilişkisini tespit etmek için
dava açabilir.
- İş
Sağlığı ve Güvenliği Davaları:
- Alt
işveren işçileri, iş kazası veya meslek hastalığı durumunda hem alt
işverene hem de asıl işverene karşı dava açabilir.
- İşe
İade Davası:
- Haksız
fesih durumunda, alt işveren işçileri asıl işverene karşı işe iade
talebinde bulunabilir.
G.
Uygulamada
Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Yolları
- Hak
Kayıpları:
- Alt işveren
işçilerinin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı gibi hakları ödenmezse,
işçiler hem alt işverene hem de asıl işverene başvurabilir.
- Sözleşmenin
Uygulanmaması:
- Alt
işveren ile asıl işveren arasındaki sözleşme hükümlerine uyulmaması,
işçiler için mağduriyet yaratabilir. Bu durumda iş mahkemesine
başvurulabilir.
- Muvazaalı
İlişkiler:
- Muvazaanın
tespiti, işçilerin gerçek işverenini belirlemek açısından kritik bir
davadır.
- İş
Sağlığı ve Güvenliği Eksiklikleri:
- Alt
işveren işçileri için alınmayan iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri, hem
alt işveren hem de asıl işverenin sorumluluğunu doğurur.
H.
Yargıtay
Kararları ve Uygulama
Yargıtay,
alt işveren-asıl işveren ilişkisine ilişkin kararlarında, işçilerin haklarını
öncelikli olarak koruma altına almaktadır. Örneğin:
- Yargıtay,
muvazaalı alt işveren ilişkilerinin geçersiz sayılarak işçilerin asıl
işverenin işçisi olarak kabul edilmesi gerektiğine hükmetmiştir.
- İşçilerin
ücret alacakları, kıdem tazminatı ve iş sağlığı güvenliği davalarında,
müteselsil sorumluluk ilkesine dikkat çekmiştir.
İ.
Genel
Değerlendirme ve Sonuç
Alt
işveren-asıl işveren ilişkisi, iş hayatında esnekliği ve verimliliği
artırırken, işçi haklarının korunmasını sağlamak için sıkı denetime tabidir.
Türk İş Kanunu, bu ilişkinin sınırlarını ve şartlarını net bir şekilde
belirlemiş olup, hem işverenlerin hem de işçilerin haklarını güvence altına
almayı hedefler.
Alt
işveren sisteminde işçilerin haklarının korunması için tarafların mevzuata
uygun hareket etmesi önemlidir. Hukuki danışmanlık almak, sözleşme süreçlerinin
doğru yürütülmesi ve olası uyuşmazlıkların önlenmesi açısından büyük önem
taşır.
Bu
konuda daha detaylı bilgilendirme ve hukuki danışmanlık almak için bizlere +90
232 504 00 35 numaralı telefondan veya info@renginhukuk.com mail adresinden her zaman
ulaşabilirsiniz. Konuda uzman miras avukatımız ile sizlere yardımcı
olmaktan memnuniyet duyarız.
Saygılarımızla,
Rengin Hukuk Bürosu